Bir Pazar günüydü. 

Ailecek Samandere Şelalesini ziyaret ettiğimizde feryat eden bir anne ve çocuklar görmüştük.

Acı yürek yakan bir  haber vardı.

Gazetelere şu şekilde haber olmuş idi.

 Düzce'nin Samandere Köyü'ndeki Samandere Şelalesi'nde geçen 3 Nisan'da fotoğraf çektirirken şelaleye düşen Suriyeli 15 yaşındaki Yahya Kamil'in cesedi, 5 gün sonra Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı'na (JÖAK) bağlı su altı arama kurtarma ekibi tarafından bulundu.

Suriyeli Yahya Kamil, pazar günü ailesiyle gezmek için gittiği Samandere Şelalesi'nde fotoğraf çetkirmek için kayanın üzerine çıktı. Yosunlar nedeniyle ayağı kayan Yahya Kamil, şelalenin önünde oluşan gölete düştü. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı arama çalışmalarına rağmen Yahya Kamil'e ulaşılamadı. Bugün JÖAK'a bağlı Jandarma Arama Kurtarma Su Altı ekibi de arama çalışmalarına katıldı. JÖAK ekipleri, halat yardımıyla şelaleden inip gölette dalış yaparak arama yaptı. Yapılan aramalarda Yahya Kamil'in cesedine 3 -4 gün sonra uzun uğraşlar ve aramalar sonunda ulaşıldı.

Şimdi diyeceksiniz ki bunu niye anlatıyorsunuz.

Yahya Kamil annesine babasına ve Suriye’de ölen abisinin eş ve çocuklarına kardeşi ile kağıt toplayarak bakan bir gençti.

2 kişi kağıt toplayıp hayatlarını geçindiriyorlardı.

Hatta eski belediyenin orada bir yerde oturuyorlardı. Ailecek herkes çoluk çocuk nene dede apartmanın girişine kağıt toplayıp amcalarına yardım edip hayatta kalıyorlardı.

Yahya kamil vefat edip sadece kardeşine evi geçindirme görevi kalınca hayat zorda olsa devam ediyordu.

Düzce belediyesi kağıt toplama konusunda önlemler alınca Yahya Kamil’in kardeşi de yaptığı işi bırakıp bir hızar ağaç atölyesinde  işe başladı.

Yevmiyesi çok düşük. Fiskobirliğin oradaki oturdukları evin kirasına ve elektiriğine ancak yetmiyor bile.

Ben güzeller güzeli Meleği nenesi ile dedesine çarşı da iş ararken tanıştık.

Belediyenin kagıt toplamayı yasaklamasından sonra çok zor durumda kaldıklarını gıda ihtiyaçları olduğunu nenesine tercümanlık yaparken anlattı.

Dostlarımız ve gönüllüler ile destek olurken bugünlerde kagıt toplayarak geçimini sağlayan çok ciddi bir nüfus olduğunu öğrendim.  Hurdacılar sitesindeki abilerin verdiği bilgiye göre 140-150 tane elektirikli motorsiklet ile kagıt toplayan var idi.150-200 kişide çekme el arabaları ve hararlar ile kağıt topluyorlarmış.

Bu aileler soğukların başlamasıyla bu günlerde çok zor durumdalar.Bazı aileler millet uykuda iken gece saat 02:00-04:00 lerde ellerinde fenerler soğuk ve karanlıkta çöplerden kağıt toplamaya çalışıyor.

Bazıları eli başka iş yapmaya yaşı ve bedeni müsait olanlar iş bulup çalışmaya başladı.

Fakat evde çalışanı olmayan ailelerde ciddi bir sıkıntı var.

Ve evlerinde ekmek, patates, yağ ve pirinç olmayanlar biliyorum.

Elektiriği kesik aileler biliyorum.

Şehir merkezindeki görüntü kirliliği ve trafiğe verilen rahatsızlık azaldı. Fakat motorları alındığı için korkup artık kağıda çıkamayan aileler özellikle Melek vb durumu olan aileler çok zor durumda.

Bu konuda tesbitler yapılıp gerekli olan ailelere şehrin dış sokaklarında belediyece izinler verilip bu ailelerin en azından kış ayları geçene kadar insanca yaşamak için hayatta kalması sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Ya da bu ailelere  Türkiye vatandaşı olmayanlara belediye ve sosyal yardımlaşma üzerinden yardım yapılamadığını bildiğim için dernekler ve vakıflar üzerinden organize yardım edilmesi gerekmektedir.

Bu aileler 15-20 aileyi geçmeyecektir.

Bu arada 3-4 tane ailede kagıt toplama işini yapabilecekleri başka illere göç ettiklerini biliyorum.

Devlet ve millet olarak bu durumların üstesinden gelineceğini ümit ediyorum.